Manisa'da Yaşam (31.01.2020 Özet)

Radyo HİRAŞ’da ‘Manisa’da Yaşam’ programının konuğu olan Hakkı Avan “Manisa’nın değerlerine sahip çıkmak çin Manisa Vakfı kurulmalı, bu vakıfla geçmişi geleceğe taşımalıyız” dedi.

“MANİSA DEĞERLERİNİ GELECEĞE TAŞIMALI”

Haber: Nezih VAROL

HİRAŞ Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Emin Uygur’un Radyo HİRAŞ için hazırlayıp sunduğu, Manisa Birlik Başkanı Mustafa Pala’nın yorumlarıyla renk kattığı ‘Manisa’da Yaşam’ programının bu haftaki konuğu Araştrımacı-Yazar Hakkı Avan oldu. Rıfat Emin Uygur’un şehir dışında olması nedeniyle programı sunan Mustafa Pala önemli konuğu Hakkı Avan ile Manisa’nın tarihi ve kültürel değerlerinin korunarak geçmişten geleceğe taşınması gerektiğini anlattı. Programda Hakkı Avan’ın ‘İlhan Berk’in Manisa Yılları’ adlı son kitabı da Radyo HİRAŞ dinleyicilerine tanıtıldı. Avan, sadece Türkiye’de değil, dünyada da tanınan değerli bir şair olan İlhan Berk’e sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Programın başında her hafta olduğu gibi Mustafa Pala`nın Manisa İnternet Haber için yazdığı köşe yazısı okundu. Pala, ‘Hakkı Avan’ başlıklı yazısında duygu ve düşüncelerini şöyle anlattı:

HAKKI AVAN

“Hakkı Avan benim 30 yıllık dostum. Hem de kesintisiz 30 yıl. Birlikte kentleşme ve kültür sanat üzerine çalışmalarımız oldu. Hakkı Avan deyince aklıma yüreği sevgiyle dolu, belleğinde sözcüklerin dans ettiği, iğneyle kuyu kazmayı seven, sabırlı çalışkan, araştırmacı güzel yazısı olan bir kişi geliyor aklıma. Şiir yazıyor. Araştırma yapıyor. Resim çiziyor. Durmadan çalışıyor. Bu yazıyı yazışımın nedeni Hakkı Avan’ın ‘lhan Berk’in Manisa Yılları’ adlı son kitabı. Kitabı elinize aldığınızda bitirmeden bırakamıyorsunuz. Kitabı önemli kitapevlerinde bulabileceğiniz gibi internet üzerinden de edinebilirsiniz... Manisa İkiz Kuleler’de yapılan kitabın tanıtım ve imza etkinliğine katıldım. Kolaylaştırıcılığını gazeteci Ahmet Çınar’ın yaptığı etkinliğe, İlhan Berk’in oğlu Mimar Ahmet Berk de katıldı. Ahmet Çınar’ın İlhan Berk’in Manisa Yılları üzerine yaptığı konuşmanın titiz bir çalışmanın ürünü olduğu belli oluyordu... Bu kitaba “bir kazı çalışması” desek yeridir. İlhan Berk’in Manisa’da dokunduğu, etkilendiği, ilişkiye geçtiği her duruma, her mekana, her kişiye yönelik bir kazı. Kitapta şair şehirle, şehir şairle birlikte anlatılıyor. Metnin ön planında İlhan Berk’in çocukluğu ve ilk gençliği didiklenirken, arka planda 1930’ların Manisa şehri aktarılıyor: Sosyoekonomik yaşamı, kültür varlığı, kenti kent yapanlar, yapılar, insanlar, portreler… Hakkı Avan’ın kitabı önemli bir iş daha görüyor. İlhan Berk’in uzun şiir yolculuğunun ilk verimi olan, henüz 17 yaşındayken yayımladığı ‘Güneşi Yakanların Selamı’ adlı ilk kitabı gün yüzüne çıkarıyor. Manisa Halkevi Yayınları’nın ilk ve tek şiir kitabı olma özelliğini taşıyan 1935 tarihli kitap, günümüzde ne yeniden basılmış ne de Berk’in toplu şiirleri arasına girebilmiştir. Hakkı Avan, bu “saklı kitaptan” 11 şiiri aktarıyor. İlhan Berk’in ilk gençlik verimlerini okurla buluşturuyor... Uzun sözün kısası, Hakkı Avan Kardeşim titiz bir araştırmanın ardından güzel bir kitap çıkardı ortaya. İlhan Berk’in Manisa Yılları okunması ve başucunda tutulması gereken güzel bir kitap. Okuyun okutun derim. Bu kitabın yarattığı ilginin ve desteğin ardından Hakkı Avan’dan yeni kitaplar beklediğimizi de belirtmek isterim”.

“MANİSA’NIN ÜNLÜLERİNİ KONU EDİNİYORUM”

Radyo HİRAŞ’da Mustafa Pala’nın konuğu olan Araştrımacı-Yazar Hakkı Avan köşe yazısında kendisini anlatan Pala’ya teşekkür ettikten sonra çalışmaları ve son kitabı ‘İlhan Berk’in Manisa Yılları’ hakkında şu bilgileri verdi: “Manisa’da doğmuş yaşamış veya bulunmuş, Manisa’yı anlatan, Manisa’nın tarihi, kültürü ve sosyal yaşamıyla ilgili çalışmalar yapmış, eserler vermiş ünlüleri konu ediniyorum. Toplumun geniş kesimleri tarafından tanınan İlhan Berk gibi güzel insanları kaleme almak beni mutlu ediyor. Ahmet Arif ve Cemal Süreya hakkında da yazmak isterdim ama son kitabım İlhan Berk’e nasip oldu”. Avan’ın bu açıklamasının ardından konuşan Pala da, “Manisa malesef kendi değerlerine sahip çıkmıyor, ben Manisa’da bir caddeye, bir parka veya bir kültür merkezine İlhan Berk adının verilmesini isterdim, hatta İlhan Berk’le ilgili film de yapılabilir ve bu film için sizin yazdığınız kitap çok iyi bir kaynak olabilir. Kitabınız Manisa için çok değerli, kısa zamanda ikinci baskısının da yapılacağına inanıyorum” dedi.

UYGUR, KÜSTAH YUNANI KINADI

Toplantısı nedeniyle şehir dışında bulunan Rıfat Emin Uygur programa telefonla bağlanarak gündeme dair görüş ve düşüncelerini dile getirdi. ‘İlhan Berk’in Manisa Yılları’ adlı son kitabı için Hakkı Avan’ı kutlayan ve başarılarının devamını dileyen Uygur, önceki gün Türk bayrağı yırtan ve Türk kamuoyunun olduğu kadar dünyanın da tepkisini çeken Yunan milletvekilini kınadı. Uygur şunları söyledi: “Bu kişi eğitimli, üniversite okumuş ve milletvekili olmuş, ama insanlıktan nasibini almamış, demek ki okul okumakla, vekil olmakla adam olunmuyor, adam olmak için önce saygı duymayı bileceksin. Ülkemizin kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Yunanı denize döktükten sonra Valilik binasına girerken önüne Rum bayrağı sermişler ve üzerine basarak geçmesini istemişler, ama Atatürk bunu reddetmiş ve bayrağı yerden kaldırtmıştır. İşte akıl ve vicdan böyle bir şey, insanlık gerektirir. Zaten kendi meslektaşları da bu zavallıyı eleştirmiş ve kınamıştır, Türk bayrağını yırtan kişi kendi halkından da onay görmedi. Ben bu vesileyle iyi yayınlar diliyorum, haftaya görüşmek üzere”.

“MANİSA VAKFI KURULMALI”

Program sunucusu Mustafa Pala daha çok vakit kaybetmeden Manisa Vakfı’nın kurulması gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Manisa Vakfı kurulması talebi hep vardı, ancak belediye bu konuya sıcak bakmadı, destek olmadı, vakıf kurulamadı. Tarih, Kültür, Sanat alanlarında hizmet verecek olan bu vakfa kentin ihtiyacı var. Kaybolmaya yüz tutmuş tarihi binaların korunması, kültürel değerlerin yaşatılması, sanatı ve sanatçıyı destekleyen faaliyetlerde bulunulması ve böylece geçmişten geleceğe bağ kurulması bu vakıf sayesinde olabilir”. Mustafa Pala’nın bu düşüncesini destekleyen Araştırmacı-Yazar Hakkı Avan da şunları söyledi: “Bir kentin kültürel belleğini koruyarak geleceğe aktarması çok önemli. Önce bu belleği ortaya koymak lazım. Bu kentin değerleri yeni kuşaklar tarafından da bilinmeli, yok olmamalı. Kenti sevmek bir sanattır. Kent sadece taş, toprak değildir, içinde insan vardır. Manisamız çalışkan insanları sayesinde hem tarımda, hem sanayide ülkemizde ve dünyada söz sahibidir. O halde neden bir vakfı yoktur? Bunu istediği an yapabilecek güce sahiptir. Bakın Tanju Okan değerli bir müzik adamıdır, sanatçımızdır, ama Urla’da heykeli vardır, Manisa’da yoktur. Manisa kendi çocuğu Tanju Okan’a sahip çıkmamıştır”. Avan’ın sözleri üzerine Pala, “Manisa’da birlikte iş yapma alışkanlığı yok gibi, ancak biz bunu başarma noktasında ısrarlı olmalıyız” dedi.

İLHAN BERK KİMDİR?

İlhan Berk (18 Kasım 1918-28 Ağustos 2008), Türk şair. Balıkesir Necatibey Öğretmen Okulu’ndan mezun oldu, Espiye'de iki yıl ilkokul öğretmenliğinden sonra Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü'ne girdi. Enstitünün Fransızca bölümünden 1944'te mezun olan Berk, 1945-1955 yılları arasında Zonguldak, Samsun ve Kırşehir'de ortaokul ve liselerde Fransızca öğretmenliği yaptı. 1956 yılından itibaren 13 yıl boyunca Ankara'da T.C. Ziraat Bankası'nın Yayın Bürosu'nda çevirmenlik yaptı. Bu süre içinde modern dünya şiirinin iki büyük şairi sayılan Arthur Rimbaud ve Ezra Pound'un şiirlerini çevirerek kitaplaştırdı. Bu tarihten sonra kendini tümüyle yazmaya verdi ve bir anlatı kitabı dışında, yalnız şiir ve şiire ilişkin eserler ürettı. Kül adlı kitabıyla 1979 yılında Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü ve İstanbul Kitabı ile de 1980 yılında ilk Behçet Necatigil Şiir Ödülünü kazandı. 1983'te Deniz Eskisi adlı kitabıyla, Yeditepe Şiir Armağanı'nın 1988'de de Güzel Irmak adlı kitabıyla Sedat Simavi Edebiyat Ödülü'nü aldı. 28 Ağustos 2008 tarihinde Bodrum'da 89 yaşında vefat etmiş, cenazesi yine burada defnedilmiştir. İlhan Berk, ilk şiirlerini Manisa Halkevi'nin dergisi Uyanış'ta yayımlamıştır. (1935) Berk, 17 yaşındayken Güneşi Yakanların Selâmı adıyla kitaplaştırdığı bu şiirlerinde ‘hece vezni’ kullanmakta ve o dönemin şiir anlayışına özgü bir karamsarlık taşımaktaydı. Sonsuzluk, Kızıl, Hulya, Ateş en sevdiği sözcükler olarak görülmektedir. Sembolist şiirden esinlenilmiş izlenimi veren imgeler kullanmayı sevmektedir: "Bir karanlık gecenin masmavi seherinde / Kızıl başörtünle gül yüzlü bahçede görün". Dil anlayışı da henüz döneminden kopamamıştır ki, bunu da genç bir şair için doğal karşılamak gerekir: "Kıpkızıl hulyalı bir renge yükselmeden gün / Bir devrin neşesini taşımakta yüzün". Berk'in ilk kitabına adını veren şiirinin son kıtası da şöyledir: "Neler, neler beklenmez nihayetsiz bir yerden / Güneşi içelim mor şafaklar gecesinden / Selâm! Sonsuzluklara, hasret gönüllerden / Selâm, güneşe, göğü yakanlar bahçesinden!". İlhan Berk, daha sonra 1940'lara doğru Yeni Edebiyat anlayışı içinde yer almış, Servet-i Fünun (Uyanış), Ses, Yığın, Yeryüzü, Kaynak gibi dergilerde yazmıştır. Türk şiirinin en deneyci şairlerinden biri olan İlhan Berk, durmadan yatak değiştirerek, ama bazı sorunsallara hep bağlı kalarak şiirini günümüze kadar eskitmeden getirmeyi başarmıştır. Berk, resme olan ilgisini de şöyle ifade eder; “Yazmak mutsuzluktur, mutlu insan yazmaz, bu yeryüzünü olduğu gibi görmeme engel olan ve bana bu yeryüzünü cehennem eden bu yazmak eyleminden kurtulduğum, mutlu olduğum bir tek şey var: resim yapmak”.

Dolu dolu sohbetlerle yaşanan bir ‘Manisa’da Yaşam’ programı daha Mustafa Pala’nın birlik ve beraberlik mesajıyla son buldu. Pala, “Birlikte iş yapabilmeyi alışkanlık haline getirebildiğimiz güzel günler diliyorum” diyerek programı sonlandırdı.

'İLHAN BERK'İN MANİSA YILLARI' KİTABINI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYIN

 

Son Eklenen Videolar