Manisa'da Yaşam (15.11.2019 Özet)

Radyo HİRAŞ’da merakla beklenen ‘Manisa’da Yaşam’ programında son dönemde hızla yaygınlaşan ve siyasete de bulaşan ‘Sevgisizlik’ ele alındı.

Haber: Nezih VAROL

HİRAŞ Medya Grup Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Emin Uygur’un Radyo HİRAŞ için hazırlayıp sunduğu, Manisa Birlik Başkanı Mustafa Pala’nın yorumlarıyla renk kattığı ‘Manisa’da Yaşam’ programında bu hafta bir virüs gibi yayılan, ortaya koyduğu sonuçlarıyla üzüntü veren, birlik ve bereberliğimizi zayıflatan ‘Sevgisizlik’ ele alındı. Uygur, Cumhurbaşkanlığı makamının herkesin ortak noktası olduğunu ifade ederek “Recep Tayyip Erdoğan’ı seversiniz sevmezsiniz bu size kalmış, ama temsil edilen makama saygı duymak zorundasınız, Sayın Erdoğan Amerika’dayken tüm siyasi partiler ile kurum ve kuruluşlar tarafından destek görmeliydi” dedi. Uygur ve Pala Cumhurbaşkanlığı makamına yapılan saygısızlıktan CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel’e yapılan haksızlığa, Manisalı genç işadamı Mehmet Özkan’ın talihsizlik sonucu vefatından iki gündür kesik olan su nedeniyle perişan olan vatandaşlara kadar pek çok konuyu ele aldı, yüzyılın buluşu hayat veren oksijen tedavisinin gerçekleştiği Spiloks’u anlattı. Programa başlamadan önce Mustafa Pala’nın her hafta Manisa Posta Gazetesi için yazdığı köşe yazısı okundu. Pala, ‘Sevgi Üstüne’ başlıklı yazısında şu görüşlere yer verdi:

SEVGİ ÜSTÜNE

“Sevgi üstüne çok yazı yazıyorsun diyenler olabilir. Evet öyle sevgi üzerine çok yazıyorum çok konuşuyorum. Kentler büyüdükçe insanların yalnızlaştığını, iletişimin azaldığını görüyorum. Diz dize oturduğumuz, göz göze bakarak konuştuğumuz günleri özler olduk. Giderek azalan sevgimizi akıllı telefonlarla bildiren sevgisiz biraz ağır olacak ama akılsız insanlara dönüştük. Sevgi de bilgi gibi paylaşıldıkça büyüyor. Sevgi insan yaşamına anlam katıyor. Ben yaşıdığın kenti sevmek üzürene düşüncelerimi paylaşmak istiyorum bugün. Yaşadığın kenti sevmek, eşini çocuklarını akrabalarını sevmek kadar önemlidir. İnsan yaşadığı kenti sevmiyorsa, mutlu olması olası değil. Yaşadığın kenti sevmek emek istiyor. Kenti sevmek için çaba göstermek gerekiyor. Kenti sevmek insana sorumluluk yüklüyor. Kenti sevmemekse insanı mutsuz diyor. Ya sevecek mutlu olacaksınız ya da sevmeyerek mutsuzluğu yaşayacaksınız,  seçim sizin. Sevmeyi seçerseniz, çalışacaksınız. Ama mutlu olacaksınız. Ben yaşadığım kenti sevip, mutlu olmak isteyenlerdenim. Sevdiğim kent için çalışmam gerektiğini biliyorum. Yaşadığın kenti sevmek, hemşerilerini de sevmeni gerektiriyor.  Benim için zor olanı da bu işte. Hemşerilerin tembelse sevemiyorsun.  Hemşerilerin, dedikodu yapmayı seviyorsa sen onları sevemiyorsun. Hemşerilerinde birlikte iş görme alışkanlığı yoksa örgütlenmelerin karşısında duruyorsa, nalıncı keseri gibi “hep bana hep bana” diyorsa sevemiyorsun. Kendilerini iş üreterek değil, iş üretenlerin karşısında durarak kanıtlamaya, ifade etmeye çalışıyorlarsa sevemiyorsun. Manisa’yı sevmek kolayda, Manisalıları sevmek o kadar kolay değil bence. Ancak çaresi yok, yapılacak iş, sevilecek insanları bulmak ve sayılarını çoğaltmaktır...  Bakmayın böyle dediğime, yine de sevmek gerekiyor insanları. Bilin ki, sevgisiz yaşanmıyor. Bugün de, sevgi ozanı Yunus Emre ile noktalayalım yazımızı; Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım, Sevelim sevilelim, Bu dünya kimseye kalmaz”.

“CUMHURBAŞKANI’NA DESTEK VERİLMELİYDİ”

Program yapımcısı Rıfat Emin Uygur son günlerde gündemi oluşturan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amerika’ya gidişi ve dönüşüyle ilgili olarak şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tüm siyasi partilerin, kurum ve kuruluşların destek vermesi gerekirdi. Herkes Erdoğan’la uğraşıyor, giderken uğraşıyor, oradayken uğraşıyor, döndü, hala uğraşıyor, Erdoğan’ı kimse sevmek zorunda değil, ama makamına saygı duymak zorunda, bu ülkenin Cumhurbaşkanı, bu ülkeyi, bizi temsil ediyor, arkasına herkesin desteğini almış bir Cumhurbaşkanı çok daha güçlü olur, hepimizi daha özgüvenle temsil eder. Siyasette de sevgisizlik var. CHP’nin içinde de sevgisizlik var. Daha geçen gün delege seçimleri yapıldı, hem Manisalıların hem de tüm yurtta ki CHP’lilerin çok sevdiği, hem Milletvekili hem de partisinin Grup Başkanvekili olan Özgür Özel’e haksızlık yapıldı. Durum tam bir sevgisizlik, saygısızlık örneğiydi. Halkın seçip TBMM’ye gönderdiği, partisinin en üst makamlara getirdiği genç ve başarılı bir siyasetçiye böyle bir ayıp yapılamazdı, ama CHP bu ayıbı yaptı. ‘Bak işte kendi bölgesinde O’nu seçtirmedik’ demek sevgisizliktir. Artık CHP’ye kimse güvenmez, kendi seçmeni bile güvenmez. Halkın güvenini kazanmış bir siyasetçi böyle küçük düşürülmeye çalışılmaz. Küçük düşen bunu yapanlar olmuştur, Özgür Özel büyümüştür”.

“BU NEDENLE PARTİ ÜYESİ OLMUYORUM”

Program ortağı, Manisa Birlik Başkanı Mustafa Pala da “CHP’de sevgi yokluğu nedeniyle parti üyesi olmuyorum” diyerek konuyla ilgili şu açıklamada bulundu: “Diyelim ki delege seçimlerinde iki ya da üç liste çıkıyor, Manisa’da CHP’li olmak üç listenin de başına Özgür Özel’i yazmayı gerektirir, partili olmanın, sevgi ve saygıyı öne çıkartmanın, yapıcı olmanın gereği budur. CHP’de sevgi yokluğu nedeniyle parti üyesi olmuyorum. Biz kendi aramızda anlaşıp uzlaşamayacaksak, özveri göstermeyeceksek işimiz çok zor. Topluma hizmet etmenin tek yolu birbirinin ayağını çekerek millet vekili olmak değildir. Şunu iyi bilelim, milletvekilini delege yapmadılar diye kimse kimseye ödül vermez ve bunu yapanlara gel milletvekili ol demez. Bu durum Cumhuriyet Halk Partisi karşıtlarını sevindirmiştir sadece. Milletin seçtiği milletvekilini delege seçmemek, kimseyi yüceltmez. Kahve sohbetlerinde övünmekten başka işe yaramaz. Özgür Özel yücelirken onlar çamura batar. Özgür Özel muhalefetin ağzına sakız olacak adam değil. Özgür Özel adam gibi adam. Muhalefete fırsat yaratanları ne CHP unutur ne de CHP’ye oy verenler unutur”.

“BU KATİLE EN AĞIR CEZA VERİLSİN”

Program yapımcısı Rıfat Emin Uygur önceki gün kocasından şiddet gören kadını kurtarmak isterken canından olan Manisalı genç işadamı Mehmet Özkan için derin üzüntü duyduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Manisa’nın bir değerini kaybettik, çok sevdiğim, saydığım rahmetli Ali Özkan’ın onun kadar değerli oğlu, pırıl pırıl bir genç olan Mehmet Özkan’ın başına gelen inanılacak gibi değil. Ayağındaki tırnak batığını tedavi etmek için gittiği merkezde, işyeri sahibi olan karısını öldürmek isteyen katilin önüne geçiyor, önce elinden vuruluyor ve eli kopuyor, katil bu kez vücuduna ateş ediyor ve öldürüyor. Kocası tarafından şiddet gören ve pompalı tüfekle öldürülmek istenen kadını kurtarmaya çalışırken kendi canından olan Mehmet Özkan’ın dün cenazesinde bulundum. Çok canım yandı, annesinin, eşinin, çocuğunun, tüm sevenlerinin başı sağolsun, sabırlar diliyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı Cennet olsun. Bu pompalı tüfekler her yerde peynir ekmek gibi satılıyor, biri buna dur demeli. İsteyen istediği gibi bu ölüm makinasına ulaşamamalı. Böyle şey olmaz. Sonra böyle ruh hastası katiller kafasına estiği gibi adam öldürüyor. Bu katile en ağır cezalar verilmeli. Bunlar müebbet yemeli, ömür boyu toplum içine çıkmamalı”.

“21’İNCİ YÜZYILDA SU MU KESİLİR?”

İki gündür Manisalıları hem şaşırtan hem de zor durumda bırakan su kesintisine de değinen program yapımcısı Rıfat Emin Uygur “21’inci yüzyılda su mu kesilir?” diyerek şunları söyledi: “21’nci yüzyılda yaşıyoruz, aya gidildi, yeni gezegenlere ulaşılmaya çalışılıyor, ama sabah kalkıp bir bakıyorsunuz sular kesilmiş. Bu zamanda su kesildiği hangi ülkede, hangi şehirde görünmüş, tabi o ülke geri kalmış değilse! Bunu anlamak mümkün değil. Hadi su kesildi, sorunun ne zaman çözüleceği, suyun ne zaman geleceği de belli değil. Bu kadar insan susuz ne yapacak? Bu çağda, gelişmekte olan bir ülkede bunu mu düşünelim? Derdimiz bu mu olsun? İnanılacak gibi değil. Bu sorun bir an önce giderilmeli”.

“SPİLOKS HAYAT VERMEYE DEVAM EDİYOR”

Program yapımcısı Rıfat Emin Uygur hizmet aldığı Özel Spiloks Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi’nden de söz ederek şu bilgileri verdi: “İyi ki burayı bana önerdiler ve iyi ki hizmet almaya başladım, çok memnunum. Oksijenle uygulama pek çok hastalığa şifa oluyor, örneğin şeker hastasıysanız ve yaralarınız iyileşmiyor, her geçen gün kötüye gidiyorsa, ani görme veya işitme kaybıyla karşılaştıysanız, yanıklarınız varsa, kronik kemik iltihabınız, ilerleyici enfeksiyonlarınız sizi halsiz düşürdüyse ve tüm bunlar hayatınızı çekilmez hale getirip yaşama küstüyseniz bir de Spiloks’a gitmelisiniz. Devletle anlaşmalı Özel Spiloks Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi, Hava ve Uzay Hekimi Uzman Dr. Mustafa Alan sorumluluğunda işinin ehli ekibiyle sizi hayata bağlıyor. Spiloks’ta denizaltını andıran hiperbarik oksijen tedavi ünitesi içinde atmosferik basınçtan daha fazla basınç uygulanarak yüzde 100 oksijen veriliyor. Düzenli seanslarla devam eden tedavi kronik rahatsızlıklarınızı ortadan kaldırıp sizi yeniden eski günlerinize döndürüyor. Şeker hastalarının ayaklarındaki yaralar, iyileşmeyen yaralar, kemik iltihapları, kemik ölümü, yumuşak doku travmaları, yanık, beyin absesi, riskli deri ve doku yamaları, ani işitme kaybı, ani görme kaybı, damar tıkanıklığına bağlı yaralar, radyoterapi sonrası yaralar, soba ve tüp gaz zehirlenmeleri, vurgun, hava gaz embolisi, yumuşak doku enfeksiyonları bu mucize tedavi ile iyileşmiş, hayatlar kurtulmuş. Bunların dışında Multiple Skleroz, Otizm, Crohn hastalığı, Skleroderma gibi birçok hastalıkta da denenme ve araştırılma aşamasına gelinmiş. Özel Spiloks Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi Şehzadeler ilçesine bağlı 2’nci Anafartalar Mahallesi Halil Erdoğan Caddesi üzerinde hizmet veriyor. Danışmak, bilgi almak da ücretsiz. Uğrayın, canınıza can katın”.

 

Dolu dolu sohbetlerle yaşanan bir ‘Manisa’da Yaşam’ programı daha Rıfat Emin Uygur’un birlik ve beraberlik mesajıyla son buldu. Uygur, “Türk halkı ve Manisalılar olarak her günümüzün barış ve kardeşlik duyguları içerisinde mutlu ve huzurlu yaşanmasını diliyoruz” dedi.

Son Eklenen Videolar