Nezih Varol

Nezih Varol

Mail: nezih.varol@hotmail.com

SAHİPSİZ

Yaklaşık 7 yıldır Aile Bakanlığı içinde yuvalanan FETÖ/PDY üyelerinin Anayasa’ya aykırı olarak muhtaç engellilere bakım hizmetini nasıl özelleştirerek taşerona devrettiklerini,

 

-bu özelleştirme sonrasında yönetmeliklere uygun olmayan metruk binalara nasıl ruhsat aldıklarını,

-kimi, kimsesi olmayan bu garipleri nazi kamplarını aratmayan pis ve soğuk ortamlarda nasıl aç ve susuz bıraktıklarını,

-personelleri maaş ödemeden nasıl çalıştırdıklarını ve belgesiz kişileri bakıcı ve hemşire gibi nasıl gösterdiklerini,

-yüzlerce sahte hemşireyi il müdürlüklerinden usule aykırı olarak aldıkları onay ile nasıl çalıştırdıklarını,

-bakanlık ve il müdürlüğü yetkililerinin yakın akraba ve dostları üzerinden bu taşeron kuruluşlara nasıl ortak olduklarını,

-bu nedenle denetimleri nasıl aksattıklarını ve yaşanan iğrenç olaylara nasıl seyirci kaldıklarını,

-iyileştirme adı altında yapılan kağıt üzerindeki düzenlemelerin onlarca bakan değişikliği yapılarak nasıl hasıraltı edildiğini hep yazdım ve bu yazılarımı bakanlık müfettişleri ile paylaştım.

Elde var sıfır.

Aile Bakanlığı içindeki ister FETÖ yapılanması, ister engelli mafyası deyin, muhtaç engelliler üzerinden büyük bir rantı yıllardır Pensilvanya’ya kaydırma girişimine neden sessiz kalıyor. İster iktidar, ister hükümet deyin, bir engelli için her ay 2 asgari ücret tutarından daha fazla bir bedeli -yaklaşık 4 bin 500 TL’yi- gereksiz yere neden bu taşerona akıtıyor.  

Zira, aynı bakanlık engellisine evde bakan bir vatandaşa 1 asgari ücret tutarında ödeme yapıyor ve yönetmelik ilk uygulamaya girdiğinde taşerona da 1 asgari ücret tutarında ödeme yapıyordu. Öyle ise ne oldu da taşeron bu ödemeyi kısa sürede 2 asgari ücrete çıkarmayı başardı? Bu ikinci asgari ücret haram değil de, nedir? Kara para değil de nedir?

Aile Bakanlığı’nın taşerona devrederek paraya boğduğu, denetimini ise ihmal ettiği nazi kamplarını aratmayan çağ dışı metruk taşeron merkezlerinde neler yaşandığını yakın zamanda yine gördük. Iğdır’dan gelen haber şöye;

“Iğdır kent merkezindeki Bağlar Mahallesi'nde faaliyet gösteren Özel Mısra Göleli Bakım Merkezi'nde işten çıkarılan 3 kişi, Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı'na müracaat ederek, çalışanların hastalara işkence yaptığı iddiasında bulundu. Bu kişilerin dilekçesi üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Savcılık, merkezdeki kamera görüntülerini incelemeye aldı. İnceleme sonrası savcılık tarafından 28 kişi için gözaltı kararı verildi. Sabah saatlerinde merkeze operasyon düzenleyen polis 22 şüpheliyi gözaltına aldı. Polis, merkezde çalışan 6 kişiyi daha arıyor. Başlatılan soruşturma çok yönlü olarak sürdürülüyor”.

Manisa’dan gelen bir başkla haber de şöyle deniyor;

“Manisa’nın tarihi değerlerinden biri olan Beyazfil binası bir drama ev sahipliği yapıyor. Manisa’da yıllardır sokaklarda yaşayan Nejdet Z. (60) Beyazfil binasında yaşam savaşı veriyor. Kış soğuğunda üzerinde bir battaniyeyle Beyazfil binasında yatan yaşlı adam başını koyacak sıcak bir yuva arıyor ve hayırseverlerden yardım bekliyor. Esnafların yiyecek yardımıyla ayakta duran yaşlı adam, ‘Bana birileri yardım etsin yoksa burada soğuktan öleceğim’ şeklinde konuştu”.

Anayasa’ya aykırı olarak özelleştirilerek taşerona devredilen muhtaç engelli bakım merkezlerine engelli başına her ay için 2 asgari ücretten fazla para aktaran Aile Bakanlığı, kimsesiz muhtaç yaşlılar için aynı desteği sağlamıyor. Bakanlık ayrıca kendi engellisine bakmak isteyen ailelere de aynı desteği sağlamıyor.

Oysa, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre muhtaç çocuk, yaşlı ve engelliler sadece Devlet’e ait kurum ve kuruluşlar tarafından koruma altına alınarak bakılmalı.

Devlet’in kaynakları doğru yerde gerçek ihtiyaç sahipleri için kullanılmalı.

Sahipsizlerin sahibi paralel devlet yapılanmaları değil, Devlet olmalı.

 

 

 


 

Facebook Yorum

Yorum Yazın