Nezih Varol

Nezih Varol

Mail: nezih.varol@hotmail.com

ÖNSEÇİM

Halkın yönetime katılarak kendi kendini yönetmesinin teminatıydı.

Yani, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olmasıydı.

Önseçim sadece sol değil, sağ partilerin de olmazsa olmazıydı.

Bakın önseçimin tanımı nasıl yapılmış; parti üyelerinin katılmıyla, kendi adaylarını ve bunların birleşik oy pusulasındaki yerlerini saptamak üzere, genel seçimden bir süre önce yaptıkları seçim.

Basitçe; bir yarışmada, yarışmaya katılmak isteyenler arasında ön eleme yapma işi.

Derken, bir gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet sarmış Türkiye’yi.

‘Lider Sultası’ zaptetmiş tüm kaleleri.

2017 yılında kaybettiğimiz Doğan Heper lider sultasını şöyle anlatıyor bir yazısında;

“Türkiye’de ‘lider sultası’ndan, parti içi demokrasi yokluğundan şikayet etmeyen yok. Peki nedir, nereden çıkmıştır bu ‘lider sultası’ ve ondan kurtulmak nasıl mümkün olabilir?

Türkiye Cumhuriyeti; merkeziyetçi bir geleneğe sahip, bireyselliği reddeden Osmanlı devlet yapısının varisi oldu.

Tek parti döneminde lider egemenliği, liderin değişmezliği anlayışı siyasi çevrelerde yerleşti.

Türkiye çok partili hayata geçtiğinden beri demokratlık, milli iradenin gereğini yapmak olarak algılandı.

Milli irade ise Parlamento çoğunluğu demekti. Ama bugün Parlamento çoğunluğu parti liderlerinin istekleri haline geldi.

Gelinen noktada liderin fikri partinin fikri ile eşit anlam kazandı.

‘Her şeyi ben bilirim’ fikrinden hareketle liderler tek adam oldu. Parti içi rekabet ve parti içi demokrasi kayboldu”.

Genel seçimlerde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce geçtiğimiz hafta Manisa’daydı. Kendisini izledim, konuşmasını dinledim, her iki kelimesinden biri “Önseçim”, diğeri “Sandık” oldu.

Etkilendim. Uzun süredir Türk demokrasisi adına duymak istenen, arzu edilen konuyu gündeme getiriyordu.

Muharrem İnce, daha önce olduğu gibi Manisa’da da önseçim çağrısında bulundu.

İstanbul’da, Ankara’da, Türkiye’nin her yerinde adayların önseçimle belirlenmesini istedi.

Önseçim yapılırsa CHP’nin başarılı olabileceğini ve iktidara gelebileceğini söyledi.

Ancak önseçim yapan bir partinin halkı TBMM’ye taşıyabileceğini söyledi.

Gerçekten de öyledir; halkın iktidarı için önseçim bir anahtardır.

Aksi, ‘Tek Adam’ iktidarıdır.

Facebook Yorum

Yorum Yazın