Emel Eva Tokuyan

Emel Eva Tokuyan

Mail: emeltokuyan@gmail.com

…SEN O İYİLİĞE LAYIKSIN 

Yıllar önce kalbime dokunmuş, zihnimde bir kilit açmıştı bu hikâye. Hikâyede ülkesini iyi ve adil bir şekilde yönetirken düşman işgaline uğrayan bir hükümdarı anlatıyordu. Ve hükümdar bu işgal karşısında kendini odaya kapatıp derin düşüncelere dalarak, kendine içine bakarak şu soruyu sormuştu: “Kendi içimde neyi düzenlemem gerekiyor? Neyi eksik, fazla ya da hatalı yaptım? Neyi göz ardı ettim? ” Kendi içindeki işgalin sebebini bulduğunda, ülkesini işgalden kurtaracak yanıtı da bularak çıkmıştı odasından. Çünkü dış dünyada yaşadığımız karşılaştığımız her şey içimizdeki dünyanın bir yansıması. Biz nasılsak ve ne durumda isek onu gösteren aynalar oluyor kişiler ve durumlar sadece.  

İşgale uğramış o ülkeye benzediğimiz zor zamanlarda, içimize dönüp kendimize neyi unuttuğumuzu sormamız gerekir belki de. İnsan kendi otantikliğinden, özünden, değerlerinden vazgeçtikçe, kalbiyle bağlantısını kaybettikçe, bencilleştikçe, düşünme ve sorgulama yeteneğini kullanmayı öteledikçe işgale uğruyor. İşgale uğradıkça adım adım özgürlüğü ile el ele yitiyor sevebilme kapasitesi de. Çünkü gerçekten özgür bireyler gerçekten sevebilir. Sonra içimizdeki karanlıkla birlikte büyüyor dışarıdaki karanlık. Ve sonra mutsuzluk ve sonra anlamsızlık ve sonra boşluk hissi ve sonra… İpin ucu kaçtıkça kaçıyor.  

Ve sonra işgale uğramış herkes yazılı olmayan ama tutsak ve karanlığa yüzünü dönmüşlerin bildiği şu kuralları doğrulamaya başlıyor: Dünya kötü bir yer. İnsanlar çok bencil. Kimseye güvenme. Önce kendini düşün, kendi çıkarını gözet. Çalışmaktan mümkün olduğu kadar kaç, başkalarına yaptır. Al ama verme. Tüm ilişki kurma biçimlerinde hesap tut mutlaka… İşgale uğramış herkes bunları yapmaya devam ederken, diğerlerini bunları yapmakla suçluyor ve kendini hariç tutarak, dünyanın diğerleri yüzünden kötü olduğunu düşünüyor.  

Tüketen ve mutsuzluğu büyüten bu zincirler bu döngü nasıl kırılır? Nasıl yeniden özüne dönüp, özgür ve mutlu olur insan?  İşgalden kurtulmanın birçok yolu vardır kuşkusuz. En pratik ve etkili yol ise iyilik yapmaktır. 

Bahsettiğim iyilik ihtiyacı olan birinin eksiğini giderip, başımın gözümün sadakası olsun, dua alayım, manevi çıkar hesabı değil kuşkusuz. Bu kişiyi seviyorum ona iyilik yapayım ama diğerlerinden hoşlanmıyorum deyip gücümüz varken ihtiyacı olana arkamızı dönerek kimin iyiliğe layık olduğuna karar verme kibri de değildir. (Belki diyeceksiniz ki o insan gerçekten kötü, hak etmiyor iyiliği. Ama nasıl ki bir kişi iyi bir doktor ise her kim olursa olsun iyileştirmek için elinden geleni yapıyorsa, bir kişi de özünde gerçekten iyiyse doğasına uygun olanı yapacaktır. “Karşındaki o iyiliğe layık olmasa bile sen o iyiliğe layıksın”) Ben ona şimdi iyilik yapayım ona işim düşer yarın. Al gülüm ver gülüm hesabı da değildir. Veya yardım kampanyası düzenleyip plaza jargonuyla ne kadar büyük, harika, ses getiren! bir “PR çalışması”* olması da değildir. 

Yeniden hatırlamamız gerekirse iyiliğin gerçek anlamda bir iyilik olması için beklentisiz, çıkarsız, reklamsız, hesapsız olması gerekir. Nasıl ki güneş cömertçe, ayırt etmeksizin hepimizi ışıtıyorsa gerçek anlamda iyilik de kendi içimizden başlayarak her yeri ışıtır. Ayrıca iyilik sadece insanla değil bizi çevreleyen tüm doğayı da içerir. . İnsanın özü iyilikten beslenir, aydınlanır ve parlar. Bu bir tercih değil kendimiz olma yolunda bir zorunluluktur aslında. İşgal altındaysan kapan kendi içine, tıpkı o hükümdar gibi ve düşün kalbini yeniden nasıl ışıtabilirsin diye.  Evrenin senin iyiliğine ihtiyacı yok, senin o iyiliği yapmaya ihtiyacın var hatırla. Şimdi al bu anahtarı şu anda ve kullan bak neler değişiyor? Bak nasıl değişiyor? Aç birer birer ışıkları. Kır zincirin halkalarını! 

Emel Eva Tokuyan 

 

*PR, kelimesi ‘public relations’ın baş harflerinden oluşur. Türkçe karşılığı halka ilişkilerdir.  PR(Halkla ilişkiler) medya, basın ve sosyal medya aracılığıyla insanların zihninde, markanızla ilgili olumlu düşünceler yaratma sanatıdır. 

Makale Yorumları

  • Semra27-12-2021 11:40

    Elinize saglik

Facebook Yorum

Yorum Yazın