Nezih Varol

Nezih Varol

Mail: nezih.varol@hotmail.com

OCAK

Ama, bu tanım Türk insanının algıladığı ‘Ocak’ kelimesinin tam karşılığı değildir, çünkü ‘Ocak’ bizim için çok daha fazlasıdır; ait olduğumuz yerimiz, yurdumuz, vatanımızdır.

 

Büyük şair Mehmet Akif Ersoy da İstiklal Marşımızın ilk mısralarında ocağa derin bir anlam yüklemiş ve “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” demiştir.

 

Tarih sahnesinde kurduğumuz tüm uygarlıklarımız boyunca ‘Asker Ocağı’, ‘Baba Ocağı’, ‘Aydınlar Ocağı’, ‘Sağlık Ocağı’, ‘Ülkü Ocakları’, ‘Alperen Ocakları’, ‘İlim ve İrfan Ocakları’ diyerek gönül ve sevda bağı kurduğumuz tüm ocaklar, şerefimiz, onurumuz ve canımız kadar değerli olmuştur.

 

Varlığımız varlıklarına armağan olmuştur...

 

Bir de benim gibi maden şehri insanları vardır ki, ‘Ocak’ bu derin anlam ve öneminin dışında, duygu ve düşüncelerimizde çok daha komplike, travmatik ve psikolojik izler taşır.

 

Şehre hayat veren ‘Maden Ocakları’; büyük umutlar, mutluluklar, düşler, sevinçlerle birlikte acıların, kapanmaz yaraların, dinmek bilmeyen gözyaşlarının ve acı hatıraların birlikte harmanlandığı suskun bir fırtına gibidir yüreğimizde.

 

Bu durum Zonguldaklı için de, Somalı için de böyledir...

 

Tarih, 3 Mart 1992: Türkiye’nin Zonguldak ilinin Kozlu ilçesinde maden ocağında sabah saatlerinde zincirleme grizu patlamaları nedeniyle bir madencilik kazası yaşandı. Dünya taşkömürü madenciliği tarihinin o güne kadar en büyük felaketlerinden biri olan bu facia, Zonguldak'da 150 yıllık madencilik tarihinin de en büyük felaketiydi. Olay sonucunda 263 madenci yaşamını yitirmişti.

 

Tarih, 13 Mayıs 2014 (22 yıl sonra): Türkiye’nin Manisa ilinin Soma ilçesinde bir maden ocağında çıkan yangın nedeniyle yaşanan patlama sonucu 787 işçi yer altında kaldı. 4 gün sonra 301 kişinin hayatını kaybettiği ocakta, içeride kimse kalmaması sebebiyle kurtarma çalışmalarının sona erdiği açıklandı. Facia, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası olarak kayıtlara geçti.

 

1992 yılında Zonguldak İnanış Gazetesi muhabiri olarak Kozlu’da, 22 yıl sonra 2014 yılında Manisa Olay Gazetesi muhabiri olarak Soma’da her iki faciayı da bir kaç saat sonrasından itibaren yakından takip eden tek gazeteciyim.

 

Türkiye madencilik tarihinde dünden bugüne yaşanan kazalarda, facialarda ve aslında iş cinayetlerinde onbinlerce can kaybı yaşandığını, binlerce madencinin meslek hastalığı sonucu hayatını kaybettiğini ve milyonlarca madencinin de sakat kaldığını rahatlıkla söyleyebilirim.

 

İşte o nedenle biz; ülke ekonomisine artı değer katmak ve toplumsal refahı arttırmak için maden ocaklarında yaşamını yitirenlere de ‘Şehit’ deriz.

 

Geçtiğimiz hafta Zonguldak maden ocaklarında 3 şehit daha verdik.

 

Allah gani gani rahmet eylesin.

 

Yakınlarına sabırlar versin.

 

Halkımızın başı sağolsun.

 

Vatan size minnettardır.

 

 

 

 

 

Facebook Yorum

Yorum Yazın