Emel Eva Tokuyan

Emel Eva Tokuyan

Mail: emeltokuyan@gmail.com

KİM ÖĞRETİR KİM ÖĞRENİR?

Yirmi yıldan fazladır eğitimciyim. Hem yaptığım iş nedeni ile hem yıllardır yaptığım gönüllü çalışmalar nedeni ile her yaş grubundan birçok öğrencim oldu. Beş yaştan başlayarak, elli yaş, nadiren de olsa daha da ileri yaşlarda. Elimden geleni ve o günün şartlarında bilebildiğim en iyisini aktarmaya çalıştım hep. Kuşkusuz birçok eksiğim ve hatam da olmuştur. İnsan olmak kusursuz olmadığımızı da bilmeyi kabul etmeyi, beraberinde getiriyor kuşkusuz…

Şunu anlıyorum ki, eksikleriniz olsa da yüreğe dokunduysanız eksiğin-gediğin pek bir önemi yok. Ayrıca anladığım bir başka şey de şu: Yaşı kaç olursa olsun her ruh, samimiyeti ve her bir tutumunuzun ardındaki niyeti algılıyor. Hatalarınıza rağmen, iyi niyetinizin olumlu yanıtını alıyorsunuz.

Bir başka şey kimseye bir şey öğretemezsiniz. Öğretmen olmak, eğitimci olmak bu kabulle başlıyor. Siz sunarsınız, paylaşırsınız karşınızdaki kişinin içinde bir karşılığı varsa o kendi içindeki bilgiyle temasa geçer. Bu kendi içinizdeki kibri de kırıyor. “Ben yaptım” değil “Ben sundum, öğrenme işini o yaptı” Hepsi bu: Basit sevecen bir köprü olmak.

Bir başka şey her insan bambaşka bir dünyadır kendi içinde. Çoğu zaman kim öğretiyor, kim öğreniyor ayırt etmek mümkün olmuyor. Farklı duygu tonları, farklı bakış açıları, esnetir sizi, her biri başka pencereler açarak genişletir kabul sınırlarınızı. Önyargılarınız kırılır. Önyargılarınızı kıramazsanız, onlar sizi kırar zaten.

Eğer bir öğretmenseniz, her zaman öğrenci kalırsınız. Öğrenmekle bitiremeyeceğinizi bilirsiniz hiçbir şeyi… Her insan yeni bir deneyim, yeni bir penceredir. Karşılıklı etkileşim yolculuğunda öğrettiğinizi sanırken öğrendiğinizi, şekil verdiğinizi sanırken şekillendiğinizi anlarsınız. Siz değiştikçe okumuş olduklarınızın anlamı da değişir derinliği de…

Yıllar içinde her yaştan öğrencimin yüzünde bir tebessümle anılmak yaşamımdaki en büyük zenginlik olmakla birlikte, bana çok büyük dersler vermiş öğrencilerimi de şükranla anmadan geçemeyeceğim. Her biri başka şekilde büyüttü beni…. Büyütmeye de devam ediyorlar. Bildiğimi sandığım şeylerde, şaşırarak yeni farkındalıklar edinmeme neden oldular; Sabrımı zorlayarak, katılığımı yumuşatarak, eksik yanlarıma ayna tutarak, tek doğru yol ve yöntemin olmadığını defalarca kanıtlayarak, çeşitliliği anlamamı ve kabule geçişimi sağlayarak…

Tüm bunların yanı sıra en değerli olanı ise: Karşınızdaki kişinin gücüne, başarabileceklerine inanmak, güvenmek, sevmek ve değer vermek. Bu mucizevî bir formül... Kaç yaşında olursak olalım, yaşam bizi hangi tür öğrenme ortamına bırakırsa bıraksın en önemli ihtiyacımız sevilmek, değer görmek ve inanılmak. Bu hepimiz için önemli. İnsanları severseniz ve inanırsanız neler başaracaklarını tahmin bile edemezsiniz. Nihai olarak birbirimizi sevmekten, yükseltmekten ve parlamasını sağlamaktan daha önemli ne var ki…

Emel Eva Tokuyan

Facebook Yorum

Yorum Yazın