Uzm. Psk. Hakan Hasırcıoğlu

Uzm. Psk. Hakan Hasırcıoğlu

Mail: hhasircioglu7@hotmail.com

HAYAT AMACINIZ NEDİR?

İnsanın hayattaki amacı nedir hiç düşündünüz mü? Psikoloji ile az ya da çok ilgisi olanlar sorunun cevabını biliyorlar tabii ki. Fakat cevaba geçmeden evvel geniş bir perspektiften konuyu ele almak istiyorum.
 

Soruya verilecek onlarca farklı cevap bulunabilir. İnsanın hayattaki amacı kariyer olabilir, mutluluk olabilir, huzur olabilir, para olabilir, sağlık olabilir, aile kurmak, bir ev bir araba sahibi olmak, bir meslek, mevkii makam sahibi olmak, hepsi olabilir. Örnekler tabii ki de arttırılabilir. İlk bakışta kişisel bir soru çünkü. Bu yüzden cevabı da herkes için farklı gibi duruyor. Hayat amacı sorusuna verilecek cevapları belirleyen temel unsur nedir peki? Tabii ki de beklentilerimiz. Hayattan para bekleyen bir kişinin hayat amacı paradır, hayattan huzur bekleyen bir kişinin hayattaki amacı huzurdur. Hayat amacına dair en kilit nokta olan beklentilerimiz; aslında fark etmediğimiz, hepimiz için ortak olan amacımıza dair bir pencere açmakta.
 

Beklentinin tanımı nedir? Bir olgunun sonunda olması umulan, gerçekleşmesi beklenen şey. Yani henüz gerçekleşmemiş. Adı üzerinde bekleniyor. Gelecek zamana ait bir kavram. Dolayısıyla kişisel bir planlama söz konusu. Örneğin hayattan beklentisi para olan bir kişi yapacağı işleri planlar. Yapacağı işler karşılığında sahip olmayı beklediği para üzerinden hesaplamalar gerçekleştirir. Kısacası insanın amacı her ne olursa olsun amacına yönelik adımları geleceğe dair atar, ölüm yokmuş gibi. Çünkü geleceğe dair yaptığımız planlar ölüm gerçeğini kabullenmemenin ya da kabullenmek istememenin en dolaylı ve en sağlıklı yöntemidir.

 

Şimdi sorumuza geri dönelim. Neydi sorumuz? İnsanın hayattaki amacı nedir? Cevap: Hayatta kalmak. İnsan hayatta kalmak için yaşar. Psikolojik, hormonel, fizyolojik tüm sistemleri bunun için çalışır. İnsanın tek amacıdır hayatta kalmak. Tüm beklentiler ve yapılan tüm planlar hayatta kalma amacını meşru kılmak içindir aslında.

 

İnsanın nihai amacı hayatta kalmak ise; kaygı, travma gibi kavramları da irdelememiz gerekir bence. Sahi kaygı nedir? Hayatta kalma dürtüsünün harekete geçmesi. Peki travma nedir? İnsanın ölümlü olduğu gerçeği ile beklenmedik bir anda beklenmedik bir şekilde karşılaşması. (Tabii ki de kaygı ve travma kavramlarının daha geniş tanımları mevcut. Şu an en anlaşılır şekli ile yazıyorum sadece.)

 

Bu gün yaşadığımız afet sürecinde hissettiğimiz tüm kaygıların, bölgede bulunan insanların yaşadıkları travmaların temel sebebi ölümlü olduğumuz gerçeğini hatırlıyor olmamız. Bundan kurtulmanın en temel yolu hayatın normal akışına olabildiğince hızlı dönebilmesidir. Peki hayat ne zaman normaldir? Kişiler plan yapabildiğinde… Bir psikolog olarak herkese temel tavsiyem bu süreçten etkilenen yakınlarınıza ya da kendinize plan yapabileceğiniz alanlar yaratmanızdır. Plandan kastım illa uzun vadeli büyük büyük planlar olmak zorunda değil. Akşam ne yiyeceğini planlamak, hangi ödevi hangi tarihe yetiştireceğini planlamak, arkadaşın ile kaçta buluşacağını planlamak dahi hayatın normalleşmesi için etkilidir. Tekrar ediyorum . Planlama geleceğe dair yapılan, ölümlü olduğumuz gerçeğinden en sağlıklı kaçındığımız yöntemdir.

Facebook Yorum

Yorum Yazın