Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Ahmet Ayer, müziğin akıl hastalıklarının tedavisinde önemli yeri olduğunu belirterek \"Haftada 1 gün müzikli terapi düzenliyoruz.\"
Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Ahmet Ayer, müziğin akıl hastalıklarının tedavisinde önemli yeri olduğunu belirterek "Haftada 1 gün müzikli terapi düzenliyoruz. Her nota, her ritm, ayrı ayrı noktalardan tedavi açılımları sağlıyor" dedi. Başhekim Ayer, hastanede ilaç tedavisi yanında, haftada bir gün Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde hastalara çeşitli müzik grupları tarafından dinleti ve konserler ile müzikli terapi uygulandığını ifade etti. Şizofrenler ile psikotik bozuklukların tedavideki en zor gruplar olduğunu anlatan Başhekim Ayer, modern tıbbın gereği ilaçla tedaviyle birlikte, çeşitli psikoterapileri de hastaların hizmetine sunduklarını söyledi. Başhekim Ayer, müzikle terapinin bu tür hastalıkların tedavisine önemli katkı sağladığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu programların içerisinde en etkili unsur kuşkusuz müzik. Çünkü her nota, her ritm, ayrı ayrı noktalardan tedavi açılımları sağlıyor. Agresyonlarda, sıkıntılarda azalmayı, ruhsal anlamda daha iyi, daha hoşgörülü olunmasını sağlıyor. Hastaların bölünmüş zihinlerindeki düşüncelerin, halüsinasyonların ve hezeyanların şiddetinin azalması bu yolla mümkün oluyor. Bu tür etkinliklerin hastalarımızın tedavisinde birer adım, basamak olduğunu biliyoruz." Hastanedeki müzikle terapi uygulamasına destek veren Ege Üniversitesi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümü öğretim görevlisi Şahin Ünal da insanlığın ortak dili müziğin, tarihteki en eski tedavi yöntemlerinden birisi olduğunu söyledi.Ünal, eskiden şifahanelerde hastaların müzik dinletilerek sakinleştirildiklerini dile getirerek, "Müzik dinlemek, bir enstrüman çalmak, şarkı söylemek, hangi türde olursa olsun duyguların gelişmesini sağlar. Agresifliği önler, çok daha hoşgörülü olmasını sağlar. Müzikle uğraşanların olumsuz davranışları çok azdır" dedi. Müziğin tarzının önemli olduğuna dikkati çeken Ünal, bazı müzik türlerinin insanlarda daha çok coşku ve dans etme duygusu verdiğini, terapilerde kullanılan müziğin "huşu içinde dinlenen" türler olduğunu söyledi. Ünal, "Müzik, sadece insanlar üzerinde değil, doğadaki tüm canlılar üzerinde etkilidir. Müzikle bir çiçeğin daha iyi açtığı, renginin daha güzel olduğu, hayvanların daha sakinleştiği bilinen gerçeklerdir" diye konuştu. yaralılar ayakta tedavi edildikten sonra taburcu oldu.
"Bu programların içerisinde en etkili unsur kuşkusuz müzik. Çünkü her nota, her ritm, ayrı ayrı noktalardan tedavi açılımları sağlıyor. Agresyonlarda, sıkıntılarda azalmayı, ruhsal anlamda daha iyi, daha hoşgörülü olunmasını sağlıyor. Hastaların bölünmüş zihinlerindeki düşüncelerin, halüsinasyonların ve hezeyanların şiddetinin azalması bu yolla mümkün oluyor. Bu tür etkinliklerin hastalarımızın tedavisinde birer adım, basamak olduğunu biliyoruz." Hastanedeki müzikle terapi uygulamasına destek veren Ege Üniversitesi Konservatuvarı Türk Halk Oyunları Bölümü öğretim görevlisi Şahin Ünal da insanlığın ortak dili müziğin, tarihteki en eski tedavi yöntemlerinden birisi olduğunu söyledi.Ünal, eskiden şifahanelerde hastaların müzik dinletilerek sakinleştirildiklerini dile getirerek, "Müzik dinlemek, bir enstrüman çalmak, şarkı söylemek, hangi türde olursa olsun duyguların gelişmesini sağlar. Agresifliği önler, çok daha hoşgörülü olmasını sağlar. Müzikle uğraşanların olumsuz davranışları çok azdır" dedi. Müziğin tarzının önemli olduğuna dikkati çeken Ünal, bazı müzik türlerinin insanlarda daha çok coşku ve dans etme duygusu verdiğini, terapilerde kullanılan müziğin "huşu içinde dinlenen" türler olduğunu söyledi. Ünal, "Müzik, sadece insanlar üzerinde değil, doğadaki tüm canlılar üzerinde etkilidir. Müzikle bir çiçeğin daha iyi açtığı, renginin daha güzel olduğu, hayvanların daha sakinleştiği bilinen gerçeklerdir" diye konuştu. yaralılar ayakta tedavi edildikten sonra taburcu oldu.
Yorum Yazın