Başkan Aydın; "Manisa’da artık görev, siyasetin üstünde olmalı”
SİYASETManisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Önder Aydın, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu’nun göreve geliş süreci ve son aylardaki yönetim tarzını değerlendirdiği bir köşe yazısı kaleme aldı.
Önder Aydın'ın yazısını tamamı şöyle;
Alkışla Değil, Sorumlulukla Gelen Koltuk
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan isim, öyle seçim kampanyasıyla, törenle, alkışla gelmedi. Besim Dutlulu için süreç biraz ani, biraz da duygusal bir şekilde başladı. Kendisi de her fırsatta dile getiriyor zaten. “Keşke Ferdi Zeyrek yaşasaydı da ben Akhisar’da, o Manisa’da aynı türküyü birlikte söyleseydik” Takdiri ilahi… Manisa çok sevdiği bir belediye başkanını elim bir kazada kaybetti. Ardından da meclisin ortak kararıyla büyükşehirde yeni bir dönem başladı. Dutlulu ismi açıklandığında “Akhisarlı biri Manisa’yı yönetebilir mi?”, “Sert mizaçlı biri bu makama uyar mı?”, “Ferdi başkan kadar kapsayıcı olabilir mi?” gibi sorular da beraberinde geldi. Özellikle ilk haftalarda bu sorular kulislerde de sokakta da sıkça dönüyordu. Aslında bu sorulara en kapsayıcı yanıtı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin il kongresinde yaptığı şu konuşmayla verdi: “Biz Manisa’da AK Partili, MHP’li, DEM Partili, İYİ Partili, Saadetli, Yeniden Refahlı ayırmadan… Biz Manisa’da akrabalarımızla, kardeşlerimizle, komşularımızla kol kola, omuz omuza geçiniriz. Onların oy verdiği partilerin yöneticileri ile bazen kavga ederiz, yanlış yaparlar söyleriz. Gerekirse tartışırız. Ama biz Manisa’da el ele, omuz omuza, yan yana tasada, kıvançta, iyi günde, kötü günde, bayramda cenazede bir aradayız…”
Dutlulu’nun geçmişten gelen bir yönü var, zaman zaman sert ve doğrudan çıkışlarıyla tanınan bir siyasetçi. Sosyal medya paylaşımlarında da meclisteki konuşmalarında da bunu görebiliyoruz. Bu yönünü beğenen de var, eleştiren de ama şu açık; karakter dediğin şey kolay kolay değişmez, sadece yönetilmeye çalışılır. O da şu an onu yapıyor gibi.
Göreve geldiği ilk günlerde çok konuşulan bir başka konu da CHP İl Başkanlığının Ferdi Zeyrek döneminde belediye işleyişine müdahil olduğu iddialarıydı. Her ne kadar İl Başkanı İlksen Özalper bu konuda aksi yönde açıklamalar yapsa da spekülasyonların önü bir türlü kesilememişti. Ancak Besim Dutlulu ile beraber zamanla bu söylentilerin etkisi azaldı. Şu an belediye ile parti arasında uyumlu ama dışarıya çok fazla yansımayan bir ilişki yürütülüyor.
Bu arada sadece parti içi dengeler değil, iktidarla kurulan ilişki biçimi de dikkat çekici. Dutlulu, “Ben CHP’liyim, diğerleriyle temas kurmam” demiyor. Örneğin Manisa’nın yıllardır beklediği imar planı için AK Parti İl Başkanı’nı ziyaret etti. O toplantıya gitti, açıklamasını da yaptı. Hatta bazı partililerden eleştiri aldı ama yoluna devam etti. Ayrıca Ankara’dan gelen bakan yardımcılarının toplantılarına, CHP’li belediyelerde genelde sekreterya düzeyinde katılım olurken, Dutlulu doğrudan kendisi katılıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın hem iş insanları hem üniversiteyle yaptığı buluşmalarda o salonda CHP’li tek yönetici olarak sadece Dutlulu vardı. Bence olması gereken de bu. Manisa adına bir şey yapılacaksa orada olmak gerekir. Hem iktidar hem de muhalefet yerel siyaseti bu kadar domine etmemeli. Yerel siyasetin böyle hamlelerle yumuşatılması gerekiyor. Umarız bu tavır sadece onunla sınırlı kalmaz da genel anlamda tüm şehirde daha kapsayıcı bir siyaset kültürü oluşturulur. Gerçi sonradan öğrendik ki üniversitedeki program için diğer siyasi partilere davet gitmemiş. Bu gerçekten çok yanlış bir karar. Üniversite, tüm şehrin üniversitesidir. Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin, kentin tüm dinamiklerini kucaklayacak şekilde davetler yapılmalıdır. Üniversiteler, toplumun ortak aklını ve bilimsel yaklaşımını temsil eden kurumlardır. Bu nedenle böylesi önemli programlarda, farklı siyasi görüşlerden isimlerin aynı salonda bulunması, sadece bir nezaket meselesi değil aynı zamanda kurumun çoğulculuğa verdiği değerin bir göstergesidir. Özellikle son yıllarda Rektör Prof. Dr. Rana Kibar öncülüğünde savunma sanayiinden Teknofeste, AB projelerine kadar birçok alanda önemli başarılar elde eden Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin geçtiğimiz günlerde yaşanan davet eksikliğini art niyetli bir yaklaşım değil, iletişim ve organizasyon sürecinde yaşanmış bir koordinasyon hatası olarak düşünmek istiyorum.
Konu çok dağılmadan gelelim gelelim basın meselesine. Manisa’da aylık basın toplantısı geleneği Ferdi Zeyrek’le başladı, Besim Dutlulu da bunu sürdürüyor. Ama bu toplantılara kendi tarzını da katıyor. Sorulara dolandırmadan yanıt veriyor, kimi zaman esprili, kimi zaman net. “Hesap veremeyeceğim bir şey yok” diyor, o mesajı net veriyor. Bu noktada Basın ve Halkla İlişkiler Dairesi’ne getirilen Eren Ekinci’nin etkisi de hissediliyor. Sahadan gelen biri olarak Ekinci, Manisa basınının nabzını iyi tutan bir isim. Tüm bu göstergeler doğrultusunda bana kalırsa Besim Dutlulu için 2026 yılı adeta bir dönüm noktası olacak. Çünkü bu yılı, altyapıdan ulaşıma, imardan kültürel yatırımlara kadar birçok büyük projenin başlangıç ve kimilerinin ise tamamlanma yılı olarak ilan etti. Battı-çıktılar, yeni otopark alanları, kültür merkezleri ve özellikle imar planı bu dönemin odağında olacak.
Ancak şurası açık, bu vaatlerin gerçekleştirilmesi hiç kolay olmayacak. Ekonomik zorluklar, siyasi konjektür ve bürokratik süreçler düşünüldüğünde zor bir yıl olacağı kesin ama eğer bu projelerin çoğu tamamlanırsa, Besim Dutlulu’nun siyasi kariyeri sadece Manisa’da değil, CHP içinde de farklı bir noktaya taşınabilir.
Şimdilik kesin yargılardan uzak durmakta fayda var. Sonuçta henüz 5 ay oldu. Erken konuşmak, haksızlık olur. Ancak bugüne kadar verdiği sinyaller, kurduğu dil, sahadaki görüntüsü bize bazı fikirler veriyor. Elbette eksikler de olacak, olumlu işler de ama günün sonunda, bu şehre ne katıldıysa ya da ne eksildiyse, halk onu tartar ve kararını verir. Çünkü şehirler hafızasını kolay kolay kaybetmez. Yapılan da yapılmayan da bir gün mutlaka hatırlanır. Diye kaydetti.
İlginizi Çekebilir